BTzLiFe

Sosyoljik ya da psikolojik bir kitap okumak isterseniz öncelikle bakmanız gereken yayınevi iletişim yayınları olmalı... Hepimizin keşke baştan "Hayır" deseydim dediği anlar mutlaka olmuştur. Mesela bazen sadece bir arkadaşı kırmamak için Çok yorgun olmamıza rağmen dışarı çıktığımız , ertesi gün işte uyuklarken keşke dün "hayır"diyip çıkmasaydım dediniz olmuştur. Bazen sadece sevgiliniz mutlu olsun diye , onun aslında hiç sevmediğiniz bir arkadaşı ile vakit geçirmek zoruna da kalmadınız mı? Aslında "hayır"diye bilseydiniz, daha mutlu olmayacak mıydınız? Kendimi sorgulama yıllarımda hayatında yaşadığım birçok sıkıntının kaynana "hayır"diyememek olduğunu farkettim. Kim...

Herkes annesinin biricik kızı olarak dünyaya gelir... Kitap okuyucuları bilirler; imzalı kitap sahibi olmak ayrı bir mutluluktur. Bodrum tatilin öncesi D&R'da kitaplara bakarken yazarın imzalı kitabını görüp, tarzım değil ama nasılsa okurum diye aldığım bu kitap 2015 yaz tatilimin en güzel kitabı idi. Öncelikle kitap gerçek bir hikayeden alıntı... Bence bir psikoloji hikayesi... Önyargıların nasıl anlamsız olduğunu ; büyük konuşmamak gerektiğini kimi zaman gülümseterek kimi zaman gözlerinizi doldurarak ustaca anlatıyor yazar... Toplumumuz tam bir önyargı cennetidir... Kimse bilmez ama herkes konuşur...sosyal medyada birisinin iki üç resmine bakar; sonra o kişi hakkında birçok yorum yapar Türk insanı! Üstelik çoğunlukla neg...

İletişim yayınlarının kitaplar, genelde ince ve psikoloji / sosyoloji Üzerine yazılmış kitapların çevirisidir. Psikoloji | sosy|oji Seviyorsanız bu kitaptan da hoşlana bilirsiniz. 0ldukça ince bir kitap çantanızda taşıyıp, ilk fırsatta çantanızdan çıkarıpokuyabilirsiniz. Kitabın sonunda Aşk'ın anlamını çözebileceğinizi sanı yorsanız...Büyük yanılgı:) Aşkı çözmek ne mümkün... Aşk denince aklına gelen bir şarkı var... Benim en sevdiğim! Bu şarkıyı en güzel söyleyenin Ata DeMirel; tabi ki bu benim fikrim:) Kitabımızın konusu aşk olunca; şarkının sözleriniyazmadan yorumu bitirmek istemedi... Ne olursa olsun; aşk hayatın, zdan hiç eksik olmasın... Aşk...

Harlan Coban'in seri kitaplarındanolan Büyük Vuruş,klasik bir Myron ve Win Macerasıdır. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim üzere yazarın Seri kitaplarını mutlaka sırayla okumak zorunda değilsiniz. Yazar, seri kitapların hepsinin ilk 50 sayfasında karakterlerin genel bir resmini mutlaka anlatıyor. Büyük Vuruş serinin en akıcı kitaplarından biri... Klasik bir Harlan Çoban kitabı olarak heyecan 200. sayfada başlıyor.. Gerilimden daha çok Polisiye kitap seven okuyucuların keyifle okuyacağına inandığım sürükleyici bir kitap.. Posted via Blogaway

Türkiye'de Harlan Coben'in son cıkan kitabı olan ihanet'in 5 Yüzü, Uzun zamandır okuduğu en güzel Harlan Coban kitabı! Bu nedenle, polisiye  - gerilim türü romanları sevenlere kesinlikle tavsiye ediyorum. Klasik bir Harlan Coben kitabı olarak özellikle kitabın son 200 sayfasını bir solukta okuyacağnızı garanti edebilirim . Posted via Blogaway

Baştan söyleyeyim; gazetelerde okuduğunuz o magazinsel gece hayatından bahsetmeyeceğim :). Bahsetmem de pek mümkün değil zira benim için Bodrum nefes alma yeri... İstanbul'un gürültüsünden karışıklığından kaçış yeri... Bodrum benim için huzur demek... O yüzden magazinsel mekanları ne yazık ki bilmiyorum... Amaaaa... Gittiğinizde yüzünüzde bir gülümse ile ayrılacağınız, huzurlu, kaliteli, keyifli mekanları biliyorum :) ki bence yeter... Çok uzuun bir anlatım ne yazık ki yok çünkü genelde sabah başladığım kitabı bitirmek uğrunda çay bahçesinde ikiye kadar kitap okurum :). Dolayısıyla gece hayatım pek Bodrum'da yok :). Gittiğim bir çok yeri de yazmaya gerek yok; bence blogda yazmaya değmez :). Kısaca benim Bodrum'da mekanlarım belli :) SAKALLI - ALİ DOKSAN Bodrum tatilimin büyük kısmını yalnız yapan bir tatilci olarak; hemen hemen her akşam yemeğimi yediğim yer :). Akşam deniz sonrası Bodrum otogara varışım 20.00'ı buluyor ve hatta bazen geçiyor... Daha otel...

Bodrum... Gündüz ayrı güzel gece ayrı... Aslında benim Bodrum'a her gittiğimde; denize girdiğim yerler, yemek mekanlarım, gece eğlence yerim hep aynıdır... Her yıl her gün aynı şeyleri tekrar, sadece bir kaç ufak deneme ile yeni mekanlar keşfederim :) Neden devamlı aynı derseniz... Her yıl aynı yere gidip aynı şeyleri yapınca; tekrar yaşadığımı nefes aldığımı hissediyorum... Ohh diyorum; tekrar bir yaz gördüm, tekrar buraya gelebildim :). Hayatı seviyorum :). Benim tipik Bodrum günün 08.00'de başlar; 09.30'da kahvaltımı yapmış, 10.00'da otogara ulaşmış olurum :). Sabaha karşı 5'te de uyusam bu hep aynı... Neden derseniz... Yaz günü, Bodrum'da, hava miss gibiyken gürültü başlamamışken, sabahın keyfini çıkarmak lazım... Uyku... Şezlonglar bunun için var :). At kendini plaja; uyu tüm gün :)  Neyse... Otogarda denize nereye gideceğime karar veririm :). Kalbimin sesi ne derse o... Ama genelde hep Akyarlar der :). Akşam 19.00-20.00'a kadar tüm gün ...

Bodrum... Bir aşk bir tutku... Huzurun başkenti... Aradığınız her şeyi bulabileceğiniz bir cennet... Bazı yaşanmışlar sonrası kendime bir söz verdim. Yılda bir kez tatil... Yıl için de çok seyahat yaptığım doğru ancak bunlar gezi... Benim tatilden anlayışım; en az beş gün, hiç plansız, hiç iş görüşmesi yapmadan yaşamak... Kendime sözüm var :). Bir hafta kendimle baş başa bir tatil hediye ediyorum... Tatil yerim hep aynı; BODRUM... Genelde "piyasa" tabir edilen, 80-TLlik lahmacunlarla haber olan, beach partylerin, gece hayatlarının sıkça manşet olduğu Bodrum hakkında okuduğunuz bütün haberleri unuttun :). Evet; bu yazılanlar doğru ama Bodrum bu haberlerden ibaret değil... Bodrum'da; sakin sessiz huzurlu bir tatil de geçirebilirsiniz. Benim Bodrum hazırlığım kıştan başlar... Bir hafta olacak şekilde tatil uçak biletlerimi Aralık-Ocak gibi alırım :). Hemen takvimime işaretlerim... Yıl boyunca ne zaman yorulduğumu hissetsem; motivasyonum belli... Bodrum :). Bodr...