BODRUM / Gündüz - Deniz Kum Güneş:)
Bodrum... Gündüz ayrı güzel gece ayrı...
Aslında benim Bodrum'a her gittiğimde; denize girdiğim yerler, yemek mekanlarım, gece eğlence yerim hep aynıdır... Her yıl her gün aynı şeyleri tekrar, sadece bir kaç ufak deneme ile yeni mekanlar keşfederim :)
Neden devamlı aynı derseniz... Her yıl aynı yere gidip aynı şeyleri yapınca; tekrar yaşadığımı nefes aldığımı hissediyorum... Ohh diyorum; tekrar bir yaz gördüm, tekrar buraya gelebildim :). Hayatı seviyorum :).
Benim tipik Bodrum günün 08.00'de başlar; 09.30'da kahvaltımı yapmış, 10.00'da otogara ulaşmış olurum :). Sabaha karşı 5'te de uyusam bu hep aynı... Neden derseniz... Yaz günü, Bodrum'da, hava miss gibiyken gürültü başlamamışken, sabahın keyfini çıkarmak lazım... Uyku... Şezlonglar bunun için var :). At kendini plaja; uyu tüm gün :)
Neyse... Otogarda denize nereye gideceğime karar veririm :). Kalbimin sesi ne derse o... Ama genelde hep Akyarlar der :). Akşam 19.00-20.00'a kadar tüm gün gölgede oturur, kitabımı okur, uyur, denize girerim. Bodrum aşığı olarak; benim gözümden; Bodrum'un koyları...
(Not: Bu yerler kara yolu ile gidilebilecek yerler... Tabiki Bodrum'da tekne turu da bir klasiktir. )
Bodrum'da nerelerde denize girilir?
BODRUM MERKEZ (Kumbahçe Plajı)
Bodrum çarşısında Halikarnas'a doğru ilerlediğinizde; sahildeki her mekanın şezlongları olduğunu göreceksiniz. Burası Kumbahçe Plajıdır. Taşlık bir plaj ve denizdir.
Bodrum Belediyesi 2015'de çok doğru bir kararla (zira Bodrum'un komşusu Yunanistan'ın adası Kos'da bu şekilde) merkezdeki şezlongları ücretsiz yapma zorunluluğu getirmiş. Dolayısıyla merkezdeki hiç bir şezlong için ücret ödemek yok :).
Merkezde deniz fena değildir ancak yazın tekne yoğunluğundan dolayı özellikle öğleden sonra deniz ne yazık ki kirleniyor.
Merkezde benim en azından yeme-içme olanakları bakımından da tavsiye edebileceğim Mahfel (Belediyenin tesisisdir) ya da Penguen Cafe'dir. Bu her iki yerin de hizmeti bence iyi; şezlongları da temiz.
TORBA
Bodrum Merkeze olan yakınlığı dolayısıyla, kalabalığın çok fazla olduğu; güzel kısımlarının oteller tarafından alıkonulduğu bu bölgeye eğer Eylül Ekim gibi Bodrum sefası yapacaksanız gidin derim. Güzel ve sıcak bir denizi var ama çok kalabalık olduğu için pek tercih ettiğim bir bölge değil.
TÜRKBÜKÜ
Eveeeet... Bodrum'a giden ya da gitmeyen herkesin manşetlerdeki lahmacun fiyatları ile tanıdığı yer burası :). Beachleri oldukça meşhur ve güzeldir... Ben kendi adıma yüksek ses müziğin olduğu beachlerde dinlenemediğim için bu bölgeyi pek tercih etmem. Ancak denizi güzel olan bu bölgede, 20-30-TL'ye şezlong kiralayabileceğiniz yerler de mevcut... Çok kalabalık olduğu için ne yazık ki yakın zamanda gitmediğim bu yer hakkında çok detay veremeyeceğim...
GÜNDOĞAN
Gündoğan'ın denizi, Bodrum'un kuzey kısmına göre daha sıcaktır. Buraya Bodrum Merkezden minibüslerle ulaşabilirsiniz. Gündoğan'da hem ücretli plajlar hem halk plajı hem iskeleden denize girme imkanı hem de sahilden denize girme imkanı bulunmaktadır. Dolayısıyla herkes burada aradığını bulabilir.
Ücretli plaj imkanı; bence en güzel ve temiz Casa Costa Boutique Otel'in plajı... Ben aslında denize iskeleden girmekten pek hoşlanmam... Tatil diyince ayağım kuma degmeli sanki :). Ama burayı seviyorum... Yemekleri de güzel... Fiyatlar da aşırı değil.
Gündoğan'daki halk plajı 2015 yılında yenilenmiş. Eskiden çok kötü olan şezlonglar yerine rahat yeni şezlonglar gelmiş; sayısı artmış. Duş yapılmış; soyunma kabinleri de mevcut. Dolayısıyla 2015 itibari ile tercih edilebilir :). Bence Gündoğan'ın en güzel denizi de halk plajının bulunduğu bölge :). Burada tek sorun; Gündoğan'da otel, pansiyon, yazlık gibi yerleşimin de çok olmasından kaynaklı olarak kalabalık da fazladır. Geç giderseniz şemsiye şezlong bulma olanağınız pek yok... 11 gibi orda olursanız güzel bir yer kapabilirsiniz:). Bence plajın en görsel (!) kısmı saat 14.00'da piknik sepetleri açıldığında ortaya çıkıyor. Büyük boy mayonez, ekmek bıçağı, sucuk gibi yaratıcı ve şaşırtıcı malzemelerle plaja inen yurdum insanının; güneşin altında dahi bu denli iştahlı olmaları ayrı bir inceleme konusu olmalı :).
YALIKAVAK
Yalıkavak da Marina'nın yapılıp, ünlü restoranların açılmasıyla artan hızlı kalabalık sonrası benim pek uğramayı tercih etmeyeceğim yerler arasına girdi... Bir kaç kez akşam yemeğe gittiğim; daha sonra İstanbul'dan bir farkı olmadığını hissettiğim için uzaklaştığım bu bölgede hiç denize girmedim... İlk defa geliyorsanız; Marinayı görmeye gezmeye gidin derim ancak denizi hakkında pek bilgi sahibi değilim.
GÜMÜŞLÜK
Son dönemde gittikçe populerleşen Gümüşlük; denize girmek için kimse tarafından tavsiye edilmiyor. Oraya giden arkadaşlarım, Bodrumlu dostlarım dahi denizinin yosunlu ve kestaneli olduğunu söylüyor. Ancak... akşamları muazzam olduğunu herkes ekliyor... Ege'de rakı&balık kültürünü seven herkesin bir akşam kaçabileceği bir yer ancak gündüz çok daha güzel yerler var.
AKYARLAR
Akyarlar hakkında yazmadan önce söyleyeyim; Bodrum'un en bozuk virajlı yolu burdadır. Ben geçtiğimiz senelerde arkadaşlarımı bu tarafa yönlendirdiğimde; böyle bir eleştiride bulundular. Bana sorarsanız; cenettin yolu da virajlıdır... :). Dert değil...
Bodrum'da açık ara favori yerim... Akyarlar'da denize girebileceğiniz bir çok yer var. Denizi bence Bodrum'un en güzel denizi ancak yarımadanın diğer kısmına nazaran biraz daha soğuktur.
Aspat, Akyarların en bilinen en populer plajıdır. Popüler diye söyleyince, beach partyler beklemeyin... Kesinlikle huzurlu sakin bir plajdır. Burasını popüler yapan; içinde bulunan restore edilmiş rum evi ve mermerden heykellerdir. Bir arkadaşım anlatmıştı; her yıl sanatçılar burada toplanır, plajdaki eserleri yaparlarmış. Bu sene, Bodrum yerlilerinden öğrendiğim ve ayrıca gördüğüm üzere; plajın tam karşısındaki arazi de (ki burası da Aspat'a ait) palmiyeler yetiştirilmeye başlanmış. Bodrumlular bunların satılmak üzere yetiştirildiğini söylediler... Bu kısımlar konumuzla tamamen alakasız olmakla birlikte; yeni bir bilgi :)). Ben öğrendim ve paylaştım; o kadar :)). Plajda şemsizeden çok çimlerin üzerinde ve palmiye gölgesinde güneşlenmek popüler olandır. Aspatın denizi soğuktur ama temizdir. Sahilden değil de iskeleden girmek daha keyiflidir çünkü sahil kısmı biraz taşlıdır.
Eğer sakin, az kişinin olduğu bir bölge arıyorsanız, bence Bodrum'un saklı cenneti Karaincir'dir. Merkez'den Akyarlar minibüsüne binerek, henüz Akyarlar merkeze gelmeden ulaştığınız Karaincir'de, çok fazla yazlık ve otel olmadığı için kalabalık yoktur. Şezlonglarda rahatlıkla yer bulabilirsiniz. Genelde şezlonglar otellerin olduğu için; 20-30-TL arası değişen (gittiğiniz sezona bağlı ücretsiz de olabiliyor) harcama yaparak şezlongları kullanabiliyorsunuz. Her tesisin soyunma kabini ve duşu mevcut.... Baştan söyleyeyim; haberlerdeki gibi gürültü eğlence çılgın partiler burada yoktur. Genelde Karaincir'e gelenler burayı bu yüzden tercih eden ailelerdir :). Denizi tertemizdir. Balıkları izleyebilirsiniz.
Karaincir ile ilgili olumsuz söyleyebileceğim tek şey 2015 yılında denizin üzerine şezlonglar için yapılmış olan iskeleler... Bence hiç gerek yok... Zaten çok kalabalık değil; burasının doğal güzelliğini bozup, denizden çalmanın hiç anlamı yok... Açıkça 2015'teki bu manzarayı görünce, 2016'nın Karainciri için biraz endişelendim... Bekleyeceğiz...
Bodrum'daki ikinci gözdem ise yine Akyarlar'da; Meteor Beach. Bodrum merkezden Akyarlar minibüsüne binince, Akyarlar merkezi geçince ulaştığınız bu yer, büyüleyicidir. Benim için cır cır böceklerinin sesini duyabildiğim her yer, nefes alınıp görülmeye değerdir... İşte burası da tam öyle :).
Meteor Beach'in plajı da denizi de ince kumdur. Denizi derin değildir ama biraz soğuktur. Aslında benim için ideal ama diğer denize girenler soğuk diyordu :).
Buraya giriş kartla yapılıyor; 10-TL depozito karşılığı kart alıyorsunuz; beachte para geçmiyor. Bu karta nakit yükleme yapıyorsunuz. Eğer harcamazsanız size çıkışta iade ediyorlar. Tabi kart ücreti de iade oluyor. Şezlong fiyatı 10-TL. Bence makul zira soyunma kabinleri, tuvaletler, duşlar hep temiz... İnce kumun olduğu bu yerde temizliğin sağlanabilmesi zor ama önemli... Burasının yemekleri de çok güzel... Fiyatları da öyle çok uçuk değil. Aklımda kalan 2015 fiyatları; ton balıklı salata 18-TL, çipura 25-TL, büyük su 6-TL, bira 10-TL, küçük su 2-TL gibi:). Burada yemek çeşidi de oldukça fazla... Gözlemeden hamburgere balıktan ızgara ete ve hatta günlük değişen ev yemeklerine kadar ne ararsanız var... Bence buraya gibip beğenmeyecek yoktur :). Kalabalık derseniz... Evet plaj full.. Burada ister kumda ister çimlerde oturabilir; isterseniz şemsiyenin gölgesinde isterseniz cır cır böceklerinin sesi altında bir ağacın gölgesinde keyif yapabilirsiniz... Geniş bir alan olduğu için açıkça ben hiç kalabalıktan rahatsız olmadım. Bu yer için söylemem gereken bir ayrıntı da çocukların (özellikle 0-4 yaş) çok olduğu... Ailelere hak vermemek imkansız, sığ ve kum olan bu deniz çocuklar için çok uygun... Bu nedenle bazen biraz gürültü olsa da; onları izlemek de çok eğlenceli olabiliyor :). Hayatta gülümsemek için bir sebep... :)
ORTAKENT-YAHŞİ
Camel Beach ile meşhur olan bu bölgenin de denizi Meteor'a benzer... Meteor'dan farklı olarak, buraya genelde 18-40 yaş arası kişiler tercih eder... 2015'de gitmek kısmet olmadı; sevdiğim bir arkadaşım yaşadığı için benim gözüme daha da güzel gözüken bu bölge de mutlaka gidilmesi gereken yerlerden... Bence denizi Akyarlar'a göre daha soğuktur ama aynı şekilde temizdir :).
GÜMBET
Bodrum merkeze sadece birkaç kilometre uzaklıkta olduğu için oldukça kalabalıktır. Gece hayatı ile meşhur olan bu bölgenin denizi aynı Bodrum Merkez gibi, taşlıktır. Kalabalık dolayısıyla yaz aylarında tercih etmeyeceğim Gümbet'i, Ekimden sonra keşfetmek en isabetlisi :).
elinize sağlık yazı güzel olmuş
YanıtlaSilÇok çok teşekkür ederim :)
SilBodrum havası buralara kadar geldi, dalgaları duyar gibi oldum...:) Ellerine sağlık!
YanıtlaSilSebnem
Çok çok teşekkürler :))
Sil