BTzLiFe

Her Sarah Jio kitabına başlarken "off tarzım değil" dediğimi duyuyor; bir kaç sayfa okuduktan sonra ise uykusuz bir akşamın beni beklediğini hissediyorum... Romantizimin heyecanla birleştiği sürükleyici bir kitap... Aşkın en güzel halini anlatmış bir kez daha Sarah Jio... Kitap sizi 2. Dünya Savaşında, bir grup hemşirenin orduya katılışına ve Bora Bora Adasının doğal güzelliklerine götürecek. Açıkçası kitabın son kısmını çok sevmedim... Yani sanki kitabın sonu bağlansın diye yazılmış gibiydi ama gelişme kısımı son derece sürükleyici... Her sayfada sonu merak ediyor olacaksınız... Kitabın özeti... Gerçek aşk asla unutulmaz ve ondan uzaklaşamazsınız... Bilmem gerçek hayatta öyle midir:) ama ben her kitabın içinde bir gerçekliğin saklı olduğuna inanırım... Büyülü dünya... :)

Son dönemde adını sıkça duyduğumuz kitap... Tam bu Madonna hangi Madonna denildiği günlerde son sayfalarını okuyordum. Aslına bakarsanız ülkemizin genel yapısı budur; bilmeden tartışma arastırmadan yorumlama, acımadan eleştirme.... En son ne zaman kitap okuduğunu bilimeyen tartışır, hadi tartıştım bari okuyayım demeden yorumlar ve yanlış söyleyen insanı da yanlış yaptın demekle yetinmez acimasizce eleştirir. ... Sabahattin Ali olsam... Gerçek okuyucular hariç herkese gönül koyardım... Gelelim kitaba... Benim tarzim olmaması nedeniyle uzun yıllar okumadığım bu kitabı sonunda elime aldım. .. Öyle incecik hemen biter demeyin; dili günümuz kitaplarına göre ağır.... Bir de ben pek tasvir sevmedigim için bazı kısimlar biraz uzatılmış geldi... ama dediğim gibi bu yazarla ya da öykü kısmıyla ilgili değil,  tamamen benimle ilgili.... Kitabın konusu aşk gibi gözükse de bence daha çok insan halleri.... İnsanların yaşamlarını, yaşadıklarını, o günün şartlarında hayatları kesfediyorsun...

Romantik kitap, film sevmeyen ben... Kitaba bayılan da ben :) Kitabı okurken instagramda paylaştığımda, yorumlardan kitabın filminin olduğunu öğrendim... Daha sonra filmini izlediğimde kitaptaki etkiyi yakalayamadım; o yüzden filmi izlemiş olsanız bile mutlaka okuyun... Ölüdeniz'de tatilde olduğum bir sabah başladığım kitap, daha güneş batmadan bitmişti... Denize dahi giremedğim, beni şezlonga bağlayan bir kitap... Kitabın son bölümünü benim gibi kamuya açık yerlerde okuyacaksanız, yine benim gibi aynalı gözlük takmanızı tavsiye ederim zira bir kaç damla göz yaşı döküleceği kesin! Kitabın dili çok akıcı... Ben tasvirin çok olduğu kitapları pek sevmem, hayal etme kısmının bende kalmasını seviyorum... Bu kitabı biraz da o yüzden çok sevdim; birçok romantik duygusal kitapta bulamadığım sadelik Senden Önce Ben'de mevcut... Üstelik ilk defa bu tarz bir kitapta sonu yanlış tahmin ettim:); biraz da o yüzden sevdim galiba... Bu arada kitabın ikincisi de var... S...

Bitmeyen kitap yazmışlar.... Evet evet doğru okuyorsunuz... Bitmeyen kitap... O kadar zor ve sıkılarak okuyorsunuz ki bitmiyor... Normalde tatil zamanı günde bir kitap bitiren ben bile bir haftada zor sonlandırdım. Tamam yazara emeğe saygım sonsuz ama baştan söyleyeyim kesinlikle çocuk kitabı... Karakterler, yaşananlar bir çocuk hikayesinden çıkmış; ve o kadar sıkılıyorsunuz ki... Ben fantastik sevmem ama bu fantastik oldurulmaya çalışan ama onu da tam olamamış bir kitap... Kısacası hayal kırıklığı! Yazardan mütevellit reklamı çok yapılan bu kitabı, tavsiye edemeyeceğim lakin eğer bu yazarın hayranıysanız okuyun tabiki... Zira ben de hayranı olduğum yazarların kitaplarını aradığımı bulamasam bile okuyorum. Lakin yazarın hayranı değilseniz, reklamlarda görmüşseniz, merak etmişseniz... Etmeyin... Yok o kadar da değil de; önceliğiniz bu kitap olmasın.... Okumak güzeldir, ayrım yapmayalım ama daha ilginç kitap bulabilirsiniz... Bence...

Kesinlikle, uzun zamandır okuduğum en ilgi çekici kitaptı ! Psikoloji zaten özellikle son üç yıldır, üzerinde durduğum, bir çok kitap okuduğum bir alan... Bu alanda kitap okumanın zorluğu; teknik bilgilerin olması sebebiyle, incecik gözüken kitapların bile yavaş yavaş okunması gereğidir. Tabi ki psikoloji eğitimi almış kişiler için kolay olan bir çok konu, benim için zorlayıcı olabiliyor. Uzun zamandır; Depresyon a ne neden olur, nasıl anlaşılır merak ediyordum. İşte bu kitap bu yüzden benim için okuması muhteşem sevkli oldu... Kitap, adı verilmeyen ancak bu konunun piri olan bir hoca ile öğrencisinin konuşması... Dolayısıyla, kitabı okurken bir anda siz de o ortamda hissediyorsunuz kendinizi... Batan söyleyeyim kitap kurgusal değil, gerçektir. Bana göre çok ciddi bir rahatsızlık olan depresyonun; çok ciddi şekilde ele alınıp tedavi edilmesi gerekiyor. Çevremizde çoğu insan "depresyona girdim" şeklinde espri yapmaktan çekinmez iken; gerçekten depresyon iç...

Hani bazı kitaplar vardir; duymuşsunuzdur,  merak eder heyecanla okumaya başlarsınız ama bir türlü sonu gelmez.... İşte  bu kitap öyle bir kitap... Heyecanla elime aldigim; ilk sayfalarını heyecanla okuduğum ama sonra bitmek bilmeyen bir kitap... Kitabı yarım bırakma huyum yoktur; ama olsaydı 100. Sayfada pes edebilirdim. Kitapta eş zamanlı birden fazla karakterin hayati anlatiliyor; kıtanın son birkaç bölümünde de kısa kısa bu hayatların maceralarının sonları veriliyor. Ya ben artık akiciligini orta sayfada kaybeden bu kitaptan sıkıldığım için öyle hissettim ya da gerçekten öyle; sonlar sanki hadi 300 sayfa yazdım bir sonla baglayavereyim edası ile yazılmış. .. Basit... Kitap okumayı sevdiğim bir tür değil ama gerçekten beni hayal kırıklığına uğrattı zira bir serinin kitabı olarak nasıl bu kadar popüler oldu anlamış değilim. Neticede yazarın takipçileri mutlaka bir şeyler buluyordur... Kitap yazmak emek işi; o yüzden yazara  emeğine sağlık demekle yetiniyorum....

Baştan söyleyeyim bu kitaba ilişkin objektif olamayabilirim zira benim için çok çok değerli bir kitap... Türkiye'de basılmış ve benim okumadığım bir Harlan Coben kitabı yok... Bunu bilen bir "dost" Dubai'den bana Türkiye'de basılmamış Harlan Coben kitaplarını toplayıp getirmişti... Hayattımda aldığım en en kıymetli hediye olduğu kesin! İşte Six Years da bu kitaplardan biri... Bu nedenle okuduğum her satırda gülümsedim ve kitabı çok sevdim :) Klasik bir Harlan Coben hikayesi... Aşk ve macera... Biraz polis bir yeraltı dünyası... Hikaye güzel ama bana bu sefer biraz zorla uzatılmış gibi geldi... Yani son 100 sayfada giren karakterlerden birinin kitabın ortasında hikayeye dahil olması gerekiyordu gibi geldi bana... Uzatılmaya çalışıldıkça zorlanmış sanki... Ama bu asla bir Harlan Coben okuyucusu için negatif bir durum değil :)... Ben soluksuz okudum... Türkiye'de henüz basılmamış bu kitabın İngilizcesi D&R'da yerini almış durumda... İlgilene...

Blogu ara ara takip edenler bilir ki ben pek "romantik" tutkunu degilimdir.... Ama yılda bir kaç kez romantizm ile buluşmak değişik bir tat katıyor... Yepyeni bir baharla daha buluşmuşken; yerinde bir seçim olduğunu düşünüyorum... Sarah Jio, benim bu kategoride en sevdiğim yazardır; yazım şekli, uslup, anlatım hepsi ayrı ayrı güzel... Benim gibi Romantik kitapların sıkıcı olacağı inancı olanların, bu düşüncelerini yıktığı kesin... Lakin... Sarah Jio kitaplarında beni tek hayal kırıklığına uğratan kısım, her seferinde sonunu ilk yüz sayfada tahmin etmek oluyor... Bunun bir sebebi Polisiye, Gerilim, Psikoloji tutkunu olmam olabilir... Siz siz olun bunu bir eleştiri gibi görmeyin... Kitap gerçekten keyifli... Bu kitabın hikayesi gereği beni düşündüren kısmı da çok idi... Ana karakter ve yan karakterlerden biri ki bu benim gibi bir avukat... Bu iş hayatı bize göre değil diyerek, küçük bir yere yerleşiyor... Ahh hayaller... Kitabı bu yuzden de çok sevmiş olabilirim... ...

Sevgili 33; Senden beklentim çok...  Hop daha 24 saat geçmedi, ne beklentisi deme! Bunu git, senden önceki yıllara söyle... Sen benim en güzel yılım olacaksın; bu kadar net :). Sen tam 33 yıl önce bugün neler oldu biliyor musun? Çaktırma ama ben de hatırlamıyorum :) ama çok dinledim... Benim doğumum da orjinaldir... Mesela benden 6.5 yıl önce doğan, benim hayat ışığım canım ablam var... 0 70li yıllarda hastanede doğmuş... Ama ben 80li yıllarda evde doğmuşum :). Neden mi? Benim çok sıradışı bir annem var; dediğim dedik :). Bunun daha iyi olacağını düşünmüş; ev ortamı daha sterilmiş :). Yıllardır aileme ben kaçta doğdum derim... Malum  hastane gibi bir doğum sertifikası yok... Tek amacım yükselen burcumu öğrenmek... Ne mümkün; babam der ki öğlen doğdun, annem der ki akşam olmuştu sen doğduğunda, sonra ablam der ki beni alt kata indirmişlerdi, kahvaltı yapıyordum o zaman sen sabah doğdun... Vay arkadaş... Kimse hatırlamıyor :).Aslında hatırladıkları da var:) Babamın ...

Bu kitabı uzun zamandır okumak istiyorum, merak ediyorum dediğimde çoğunluk "Offf, reklam için yazılmış, o yazmamıştır, nasıl kitap yazsın" vs vs vs diyordu.... Yaşadığım zorluklar sonucunda, 30 yaşında ciddi bir rahatsızlık geçirerek ameliyat olmak zorunda kalan, ameliyatlıyken daha yaralarım iyileşmeden evimi taşımak zorunda kalan, farklı bir düzen kuran, yıllar boyunca ruhumu iyileştirmeye çalışan biri olarak... Öğrendim ki önyargılardan sıyrılmak gerek... İnsanların değişebileceğini, gelişebileceğini kabul etmek gerek.... İşte ben böyle aldım bu kitabı elime... İyi bir kitap okuyucusu olarak, kitap yazmanın bir reklam aracı olamayacağını bilerek okudum... Ben iyi düşünürüm... İnsanlara pozitif yaklaşırım... Hayata da öyle... Kimseyi yargılamam... Hayat da olumlu olumsuz her sey, hatalar doğrular insanlar için... Gelelim kitap hakkında düşüncelerime... Yeni bir yazar olan biri için son derece keyifli... Tasavvufu seven biri olarak; tasavvufun izlerini yaşıyorsunuz....

Beni tanıyan; blogu ya da instagramı takip eden herkes bildiği gibi bir Bodrum aşığıyım... İşim gereği hep Ağustos ayında gittiğim Bodrum'u kışın da keşfetmek uzun zamandır aklımda... Bu yüzden yılbaşının Perşembe gününe denk geldiğini görünce; gözlerim parladı :). Yeni yılın ilk kahvesini Bodrum'da Kaleye karşı içecek olmanın heyecanı ile düştüm yollara... Kışın gittiğim için uzun uzun yürüdüm... Malum yazın yürünmeyecek kadar sıcak oluyor.. Günde ortalama 30km yürüyerek adım adım keşfettim Bodrum'u :). ULAŞIM Ben klasik Pgs ile gittim... Havaalanından Bodrum Merkeze kışın Havaş var mı derken; hem Havaşın hem de Belediyenin servislerini görünce mutlu oldum :). Bu sefer tek fark Yorba Kavşağında az kişinin inmesiydi :) KONAKLAMA Ben Bodrum Merkezde; barlar sokağına yakın lokasyonlarda (Cumhuriyet Cad) kalmayı tercih edenlerdenim... White & Blue Bodrum Yazın yerini görüp bayıldığım bu şirin Butik Otel; tertemiz... Sahipleri ve işletmecisi ile uz...

Kitap okuyucuları bilir; imzalı kitap sahibi olmak ayrı bir hazdır... Adıma olmasa dahi; ben imzalı kitap almayı severim. Yazarın el yazısını görüp, nasıl bir kişi olduğunu düşünürüm... İşte bu kitap tamamen imzalı hali ile indirime girdiği için aldığım bir kitap... Tarzım olmayan; yazarını tanımadığım bir kitap...  Beğendim mi? BAYILDIM!!! Kitaba ilk başlayınca; bir kadının terk edildikten sonraki duyguları sanmıştım ki yanılmışım; Kitapta ayrılmak zorunda olan bir çiftten erkeğin, kadına olan aşkını okuyacaksınız... Sayfalar su gibi akacak... Aşka aşık olacaksınız... Umudunuz yeşerecek; böyle güzel aşık olan erkek var mı diyeceksiniz... Öyle güzel bir aşk... Yüreğine sağlık Ezgin Kılıç... Şöyle yazmış kitabında yazar... "Güzel bir kadın sevmek istiyorsan onu gülümseteceksin. Çünkü dünyanın en güzel kadını mutlu bir kadındır... Bu yüzden kirpiklerini sev kadının... Makyajsız yüzünü... Saçlarını kesen bir kadının çektiği acıyı anlayabilecek kadar s...