KiTaP ZaMaNI / Öğrendim Ki... / Gülben Ergen Çelik

Bu kitabı uzun zamandır okumak istiyorum, merak ediyorum dediğimde çoğunluk "Offf, reklam için yazılmış, o yazmamıştır, nasıl kitap yazsın" vs vs vs diyordu....

Yaşadığım zorluklar sonucunda, 30 yaşında ciddi bir rahatsızlık geçirerek ameliyat olmak zorunda kalan, ameliyatlıyken daha yaralarım iyileşmeden evimi taşımak zorunda kalan, farklı bir düzen kuran, yıllar boyunca ruhumu iyileştirmeye çalışan biri olarak... Öğrendim ki önyargılardan sıyrılmak gerek... İnsanların değişebileceğini, gelişebileceğini kabul etmek gerek.... İşte ben böyle aldım bu kitabı elime...

İyi bir kitap okuyucusu olarak, kitap yazmanın bir reklam aracı olamayacağını bilerek okudum... Ben iyi düşünürüm... İnsanlara pozitif yaklaşırım... Hayata da öyle... Kimseyi yargılamam... Hayat da olumlu olumsuz her sey, hatalar doğrular insanlar için...

Gelelim kitap hakkında düşüncelerime... Yeni bir yazar olan biri için son derece keyifli... Tasavvufu seven biri olarak; tasavvufun izlerini yaşıyorsunuz... Aslına bakarsanız ben bu kitabı biraz daha tasavvuf hakkında pozitif düşünce hakkında sanmıştım ama kitabın yarısı bu şekilde, yarısı da yazarın hikayesini içerir vaziyette... Kötü mü? Bilakis çok keyifli... Okuması kolay bir kitap... Ben bir günde bitirdim...

Kitabın en güzel kısmı evlat sahibi olmak ve devamında evlatları hakkında yazdığı kısım... Nitekim ben adliyede duruşma beklerken okuyordum ve gözlerim doldu.... Anne olmak böyle bir şey galiba; sayfalarca yazarsın ama duygunu en iyi anneliğin söz konusu olunca ifade edersin... Allah ayırmasın kimseyi evladından... Allah her isteyene dilerim hayırlı evlatlar versin...

Bazı kısımlarda kendimi buldum... Yıllarca kitap okumayan biriydim ben; tıpkı kitapta bahsedildiği gibi ailem oku derdi ama ben söz dinlemezdim:). Sonra 29 yaşında okumaya başladım; bu seferde beraber yaşamak zorunda olduğu şahsiyet kitap okumama kızıyordu... Ne gerek var, benimle ilgilen kitap okuma diyordu... Bu seferde baskıdan okuyamıyordum :). 30 yaşında özgürlüğüme kavuşunca, hastaneye yattığımda bile pijamalarımın arasında kitaplarım vardı:). O yorgun halimle bile okuyordum... 30 yılın gecikmesi mi denir bilmem ama; aynı yazar gibi; devamlı kitap okur hale geldim... Ve yine aynı yazar gibi geciktiğime yanarım ama ben gecikirken de hayatı öğreniyordum...

Gülben Ergen Çelik'in kitap yazmasının bana sorarsanız en güzel kısmı; pek kitap okumayan magazin meraklısı, dedikoducu insanlarımız ellerine kitap alıp; bir başlangıç yaparlar doğru yola ...

Son olarak kitapta bir sayfada "nefret" kelimesi kullanılmış... En benim içimi rahatsız eden ifade oydu.... Yazarın geçtiği evreleri bildiğim için ona bu ifadeyi yakıştıramadım (aslında yanlışlıkla bir insani ifadeyi orda kullandığını biliyorum,  sonraki baskılarda çıkartır umarım)... Olumsuz ifadeler dahi hayatımızda yer almamalı... Bence nefret etmek yerine; Allah'a (ya da kim neye inanıyorsa) ona havale etmek en doğrusu... Kadına şiddet uygulayan hasta insanlarla bizzat tanışmış, yaşamış biri olarak; nefret gibi bir duygu bile hak etmiyorlar.... Allah'ım eminim en doğru cezayı verecektir...

Sonuç olarak; okuyun... Önyargısız olarak... Sadece okuyun:). Kalemine sağlık Sevgili Gülben Ergen Çelik... Umarım devamı kitaplar da gelir:)




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Teyzenin Mektubu...

Spor Zamanı !!! Bir 10k Macerası... Vol 1. Aydınlanma

Yoga ve DeğişEn Hayatım...