Kadına Karşı Şiddet derler adına... Bana sorsanız Aile İçi Şiddettir her Şiddetin adı...

Çok yaşadım, çok dinledim, çok okudum... Bundandır ki kendimde Kadına Karşı Şiddete ilişkin cümleler kurmakta çok hak görürüm..

Aslında bana sorarsanız ben şiddetin cinsiyeti olmadığına inanıyorum... Hatta tam da bu nedenle, Kadına Karşı Şiddetin arttığını düşünüyorum. Eğer hiç bir cinsiyet yaş ayrımı yapmadan şiddete karşı çıkılabilseydi bugün Kadına Karşı Şiddete Hayır diye kampanyalar düzenlenmezdi...

Peki hepimiz bu kadar masum gözlerimizi açarken; hatta kundaktayken "melek" diye bahsedilen insanoğlu nasıl bu kadar öfke problemi olan "kötü" kişilere dönüşüyor?

Ben tüm şiddetlerin en temellinin Aile İçi Şiddet olduğuna inananlardanım... Aile içi şiddet büyüdükçe Kadına Karşı Şiddete dönüşüyor; neden mi? Şiddet, ilerleyişini hep güçlüden güçsüze doğru sürdürüyor... Fiziki olarak güçlü olan güçsüze şiddet uyguluyor...

Aile İçi Şiddet... Şiddet dediğimizde aklınıza hemen fiziki şiddet gelmesin; mobbing dediğimiz duygusal şiddet de azımsanamayacak kadar çoktur!

Mesela bizim toplumuzda en yaygın aile içi mobbing; karşılaştırma ile yapılır. Komşunun oğlu matematikten 5 almış sen 3, abin ne kadar çalışkan sen tembel, bak kardeşin müdür oldu sen hala müdür yardımcısı... Ben asla yaşamasam da, bizzat devamlı aile içi mobbinge maruz kalan çocukları izleme şansım oldu... Sonuç çocukların muazzam bir öfke problemi vardı! Bu konuda uyarılan aileler (ki bizzat deneyimlenmiş bir konudur), bunun bir şiddet olmadığını, çocuklarının başarıları için yaptıklarını söyleyerek, kendilerini kandırırlar... Halbuki çocuklarınızın başarıya ulaşmasını sağlamak için bir çok yapıcı motivasyon yöntemi vardır... Burada pozitif uslup çok önemli... Unutmamak lazım; her çocuk matematikte iyi olmak zorunda değil; kiminin de resime yeteneği vardır... Onu komşunun oğluyla karşılaştırmak yerine; çocuğunuzu tanımaya çalışmanız ve onu yeteneğine yönlendirmenizdir doğru olan... Bu yönlendirme de her zaman pozitif uslupla yapılmalıdır. O zaman çocuğunuzun içindeki öfke duygusu, kontrol altına zaten alınacaktır; üstelik başarı sağladıkça daha da mutlu bir çocuğa dönüşecektir. Bir diğer konu da kardeşler arasında yapılan karşılaştırmadır. Aynı anne babadan olmak; aynı duyguda aynı akılda aynı fikirde olacakları anlamına gelmez.... İlk bunu kabullenmeniz lazım... Yapılan bu karşılaştırmalar, çocuklarınızın birine diğerini hor görmeyi diğerine de öfkelenmeyi öğretecektir... Her iki duygunun da ileride çocuklarınızı mutsuz edeceğini bilmeniz gerekmektedir... Yeri gelmişken; çocuklarınıza devamlı sen sınıf arkadaşına göre çok daha zekisin, sen yapmamışsındır kesin öğretmenin hatasıdır gibi pozitif sandığınız yaklaşımlar da bana sorarsanız gizli mobbingtir... Çocuklarınıza direkt olmasada, onların yanında, mesela araba kullanırken yandaki arabaya ya da eşinize, bir arkadaşınıza argo kelimeler kullanmayı alışkanlık haline getirmenizin de çocuklarınızın aklında şiddeti normalleştireceğine emin olabilirsiniz!!

Şimdi diyebilirsiniz ki; madem bunlar mobbing; bunun ileride fiziki şiddete dönüşeceğini nerden biliyorsun? Tekrar söylemem gerek ki; öncelikle ben sadece gözlemlerimden, okuduklarımdan yola çıkarak kendi fikrimi söylüyorum... 

Devamlı bir mobbing içinde büyüyen çocukları aslında çevrenize dikkatli bakınca anlayabilirsiniz ve uyarıyorum bu iki karakter de asla hasta olduğunu kabul etmez!!! Bunu normal sanırlar; herkes böyle derler, abartıldığına inanırlar çünkü onlar aile içi mobbing mağdurlarıdır! ;

 Kendine lüzumundan fazla özgüveni olan, toplum içinde çevresindekilere hakaret etmekten zevk alan, devamlı aşağlamayı seven kişiler genelde aile içi mobbingte "zeka küpü, örnek" olarak lanse edilenlerdir. Bu kişiler, genelde yüksek kademelere gelirler, işlerinde başarılı olurlar... Tüm bunları okurken aklınıza mutlaka birileri gelmiştir! Müdürünüz olabilir! Bu kişiler emin olun, ailesiyle birlikteyken eşini de devamlı hor görüyordur; fiziki şiddetten çok duygusal şiddete yatkındırlar... 

Diğer bir kısımı ise; toplum içinde çok iyi biri gibi gözükür, hatta onun sinirlendiğini asla görmezseniz, iş hayatında çoğunlukla silik tiplerdir, işlerinde yükselirlerse de sadece işlerini yaptıkları içindir, ekstra hiç bir şey yapmazlar. Bu kişilerin çoğunlukla uyku problemi vardır... Lakin!!!! Evin içinde... Öfke problemi hat safhadadır; mobbing ile yetinmezler, fiziki şiddete sıklıkla başvururlar... Her zaman sonunda pişman olurlar ancak yine yaparlar... Bu onların doğrusudur! Çünkü bu çocuklar, aile içi mobbingte hep hor görülen taraftadırlar... Şimdi onlar güçlü olmuştur ve sıra onlardadır! O eşine çocuklarına; kendi ailesinden gelen öfkeyi artırarak yansıtacaktır...

Aile içi fiziki şiddetin etkisini izaha belki de gerek yok... Siz çocuğunuza "bir fiske" bile vursanız; o ilk fırsatta güçsüz gördüğü kişiye "iki fiske" vuracaktır... Şiddetin en en kötü yanı budur; katlanarak çoğalır! Çocuklarınızda öfke problemi olduğunu farkedince; onun yapısı bu, sinirli bir çocuk diyerek kendinize pembe bir tablo yaratmayın... Unutmayın bu çocukların hayatları yolları uzun... Bugün annesine, kardeşine el kaldıran; elindeki telefonu duvara atıp kıran, kapıyı hızla çarpan çocuk; yarın eşinin katili olmaya aday biri! Bunu görmemek; gerçeği değiştirmeyecek... Emin olabilirsiniz...

Şimdi... Değişimin ilk adımı sizsiniz... Siz çocuğunuza, yan arabadakine, çalışanınıza fiziki ya da duygusal şiddet uyguluyorsanız; lütfen değişin!

Kadına Karşı Şiddet uygulayan herkesin bu dünyada bizler gibi "melek" geldiğini unutmayın... 

Ve lafın özü; Şiddete Hayır!!!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Teyzenin Mektubu...

Spor Zamanı !!! Bir 10k Macerası... Vol 1. Aydınlanma

Yoga ve DeğişEn Hayatım...