Tiyatro Zamanı; Ölü Adamın Cep Telefonu / Sarah Ruhl
"Ansızın ölen bir adam ve tüm hayatını kontrol eden bir cep telefonu. Eğer cep telefonunuz siz bu dünyadan ayrıldığınızda başkalarının eline geçerse yaşamaya devam edebilir misiniz? Eğer cep telefonunuz yaşadığınız süre içinde tüm hayatınızı kontrol etmeye başlamışsa, kendi varlığınızı gerçekten ispat edebilir misiniz? Ya da siz öldükten sonra tüm kontrolü başkası ele geçirirse, kim ve ne olduğunuzu nasıl kanıtlayabilirsiniz? Daha da vahim olanı, bir makine tüm hayatınızı kontrol altına alırsa ondan nasıl kurtulabilirsiniz? Ölü Adam Gordon, rastlantı sonucu Gordon'ın telefonu eline geçen Jean, Gordon'ın zavallı kardeşi Dwight, tuhaf annesi Bayan Gottlieb, çatlak karısı Hermia ve telefonun peşindeki sevgilisi Carlotta tüm bu soruların cevaplarını veriyor(mu acaba?)!!!" şeklinde oyun özetlenmiş İstanbul Büyükşehir Belediyesi şehir tiyatrolarının internet sitesinde...
Oyunun özeti bu ama bana sorarsanız; oyun tek cümle ile Hermia karakterine can veren Pelin Budak'ın sahnede parlamasından ibaret...
Tiyatro izleyicileri bilirler, oyunun sonunda alkış mühimdir. O yüzden hiçbir tiyatro izleyicisi erken çıkmaz oyundan... Bu alkışlar devam ederken oyunun baş rol oyuncuları selam verirken arada ıslıklar çogalır, bravo sesleri yankılanır, alkışlar daha da kuvvetlenir... İşte uzun zamandır izlediğim oyunlar arasında ilk defa bu yan karakterlerden biri için gerçekleşti... Hermia gibi bir karakteri bu denli yıldız haline getiren, tüm izleyenleri kendine hayran bırakan Pelin Budak'ı ben bir kez daha ayakta alkışlıyorum...
Gelelim oyuna... Bence çok daha keyifli geçebilecek bir oyun, bir az sıradanlaşmış... Gerçi bunun sebebi hazırlıksız izlemem de olabilir. Zira ben Sirke Tadında Böğürtlen Reçeli oyununa gitmiştim ancak oyunculardan birinin rahatsızlığı dolayısıyla iptal edilerek yerine Ölü Adamın Cep Telefonu oyunu perde denildi... Dolayısıyla ne kadar sürede hazırlanıldı pek emin değilim... Belki o yüzden biraz enerjisi düşük idi bazı oyuncuların...
Bana sorarsanız ben yine tavsiye ederim; gidin izleyin... Zaten söz konusu tiyatro ise tavsiye etmeyeceğim bir oyun da olamaz... Tiyatro çok sevmeyen varsa aranızda, bu oyundaki müzikler için bile gidilebilinir... Çok keyifli dakikalar geçireceğiniz kesin...
Tiyatro bir yaşam biçimi... Tam da bu yüzden Şehir Tiyatroları hiç bitmesin...
Yorumlar
Yorum Gönder