ANTALYA (Bir 1 Mayıs Kaçamağı / 2015)
Seyahat etmeyi seviyorum; kabul :). Dört güne kadar olan hiç bir seyahatte uçak ile gidiyorsam asla bagaja bir şeyler vermem; bir sırt çantası yeterli... Amaç hızlı şekilde geziye başlamaktır... Bagaj gelmesini beklemek bana hep boşa vakit geçirmek gibi gelir :).
Seyahat öncesi hazırlığım genelde blogları okumak ve eğer hiç daha önce gitmediğim bir yer ise havaalanından otele gidiş ile ilgili bilgi edinmekten ibarettir... Tüm bilgilerimi yaklaşık 2-3 sayfada topladıktan sonra seyahat etmeye hazırım :).
Ancak... Antalya farklı oldu... 30 Nisan gecesi karar verilip, biletler alındı ve 1 Mayıs akşam Antalya'daydım...
Bu durumda şehri keşfetmenin tek yolu; YÜRÜMEK... Antalya hakkında söyleyebileceğim; özellikle kaleiçinin her sokağını yürümek gerek; fotoğraf çekmeyi seviyorsanız daha da çok keyif alacağınızı garanti edebilirim :).
Mavi Konak; Kaleiçinde, barlar sokağının bir üst paraleli gibi kalmaktadır. Eskiden ranza tipi (guest house) şeklinde bir yermiş ancak bu yıl yeni işletmecisi devralmış ve baştan sona yenilemiş... Umarım hiç bozmadan devam ederler... Konakladığım yer merkezi olsun, temiz olsun bana yeter diyenlerdenseniz tavsiye ederim :).
Ulaşım: Antalya'da tabiki havaalanı var :). Havaş ile son durağa kadar gittikten sonra ordan Kaleiçi için taksiye bindik.
Harcama: Tabiki Türk Lirası :). Fiyatlar İstanbul fiyatlarına paralel... Bunun sebebi Kaleiçinin turistik bir bölge olması olabilir... Turist demişken; bir bilirkişi dedi ki; Rus Turist sayısı azalmış... (Antalya'dan döndükten sonra bu tespite ilişkin gazetede haber de gördüm)... İlgilenen varsa diye, bu detayı da yazmak istedim :))
Neler Yapılır:
Yukarıda da yazdığım gibi ben biraz hazırlıksızdım Antalya gezisi için... O nedenle daha çok spontane bir gezi oldu... Tüm Antalya'yı yürüyerek gezdik ki yürürken neresi gözümüze takıldıysa oraya gittik. Bunun tek ekstrası, gezi tarihi sırasında Cam Piramit'te olan Anadolu Lezzetleri Fuarı oldu... Fuar çok keyfliydi... Bir çok şehirden gelenler yöresel yemeklerini sunuyordu; tada bileceğiniz gibi satın da alabiliyordunuz. Aslında bu tip fuarlar sanırım her şehirde dönem dönem oluyor ancak denk gelmişken Antalya'da gitmiş olduk :). Güzeldi tabiki:).
Spontane gezimize gelirsek; Kısa bir tatil olduğu için, şelaleleri görme şansımız olmayacaktı. Limanda yürürken, kısa bir tekne turu olduğunu gördük ve hemen atladık tekneye... Böylece Antalyayı denizden de görme şansımız oldu; hem de büyük küçük bir kaç tane şelaleyi keşfetmiş olduk... Kısa bir Antalya gezisi yapacaksanız bir saatlik bu turlara siz de katılabilirsiniz.
Kaleiçinde tüm sokakları dolaşabilir; fotoğraflar çekebilirsiniz.
Antalya Deniz Biyolojisi Müzesi... Deniz tutkusu olan biri olarak; bayıldım :). Kaleiçinde yer alan bu ufak müzede, çeşitli deniz canlılarının mumyalanmış hallerini görüyorsunuz.
Oyuncak Müzesi... Yaşınız kaç olursa olsun; yüzünüzde büyük bir gülümseme ile gezdiğiniz bir müze... Çeşitli ülkelerden çeşitli yıllara ait oyuncakları görebileceğiniz keyifli bir müze... Tam limanın orda kalıyor... Mutlaka yolunuz önünde düşecektir o yüzden bir uğrayıp, anılarınızı tazeleyip gülümsemekten zarar çıkmaz :)
Oyuncak Müzeisinin oraya gitmişken yanındaki Fındık İçi Cafe'ye de uğrayın lütfen... Mayıs'ta henüz devralmış genç bir çift işletiyor. Hanımefendi hayalleri uğruna işinden ayrılarak burayı devralmış... İşini sevdiği o kadar belli ki... Çok güleryüzlü... Hayallerinin peşinden giden çalışan kadınlara her zaman tam destek vereceğim ama sadece destek vermek için değil; gerçekten sizi evinizde gibi hissettirmek için elinden geleni yapıyor olduğu için bu satırları yazmak istedim... Bu arada not: çayı çok lezzetli :).
Yemek-içme konusunda... Eğer meze akdeniz otları ya da rakı/balık modeli seviyorsanız Kaleiçi Meyhanesi'yı tercih edebilirsiniz. Bahçesi çok güzel... Spontane keşfettiğimiz bu yer sanırım populer :). Hatta kapalı kısmında fasıl vardı ve herkes çok eğleniyordu :). Ancak bu fasıl her haftasonu ya da yazın vs var mı bir bilgim yok. O nedenle öyle bir tercihiniz olacak ise önce mekana sorun derim :).
Barlar sokağında dolaşırken kulağına bir çok şarkı çalınacaktır zaten... O nedenle keyfinize göre takılın :). Biz Shiluh Pub 'ı tercih ettik... Çalan grubun adı neydi bilmiyorum ama başarılıydılar... Daha çok yabancı rock çalan bu grup; bazı güncel yabancı pop şarkılarını da rock versiyonunda çalıyorlar... Siz önünden geçerken bir dinleyin; zaten sokakta çalıyorlar... Eğer beğenirseniz boş masa bulduğunuz gibi oturun çünkü hemen doluyor:).
Seyahat öncesi hazırlığım genelde blogları okumak ve eğer hiç daha önce gitmediğim bir yer ise havaalanından otele gidiş ile ilgili bilgi edinmekten ibarettir... Tüm bilgilerimi yaklaşık 2-3 sayfada topladıktan sonra seyahat etmeye hazırım :).
Ancak... Antalya farklı oldu... 30 Nisan gecesi karar verilip, biletler alındı ve 1 Mayıs akşam Antalya'daydım...
Bu durumda şehri keşfetmenin tek yolu; YÜRÜMEK... Antalya hakkında söyleyebileceğim; özellikle kaleiçinin her sokağını yürümek gerek; fotoğraf çekmeyi seviyorsanız daha da çok keyif alacağınızı garanti edebilirim :).
TATİL KÜNYESİ
Kaç gece: 2 Gece
Tatil Türü: Huzur...
Konaklama: Mavi Konak
Mavi Konak; Kaleiçinde, barlar sokağının bir üst paraleli gibi kalmaktadır. Eskiden ranza tipi (guest house) şeklinde bir yermiş ancak bu yıl yeni işletmecisi devralmış ve baştan sona yenilemiş... Umarım hiç bozmadan devam ederler... Konakladığım yer merkezi olsun, temiz olsun bana yeter diyenlerdenseniz tavsiye ederim :).
Ulaşım: Antalya'da tabiki havaalanı var :). Havaş ile son durağa kadar gittikten sonra ordan Kaleiçi için taksiye bindik.
Harcama: Tabiki Türk Lirası :). Fiyatlar İstanbul fiyatlarına paralel... Bunun sebebi Kaleiçinin turistik bir bölge olması olabilir... Turist demişken; bir bilirkişi dedi ki; Rus Turist sayısı azalmış... (Antalya'dan döndükten sonra bu tespite ilişkin gazetede haber de gördüm)... İlgilenen varsa diye, bu detayı da yazmak istedim :))
Neler Yapılır:
Yukarıda da yazdığım gibi ben biraz hazırlıksızdım Antalya gezisi için... O nedenle daha çok spontane bir gezi oldu... Tüm Antalya'yı yürüyerek gezdik ki yürürken neresi gözümüze takıldıysa oraya gittik. Bunun tek ekstrası, gezi tarihi sırasında Cam Piramit'te olan Anadolu Lezzetleri Fuarı oldu... Fuar çok keyfliydi... Bir çok şehirden gelenler yöresel yemeklerini sunuyordu; tada bileceğiniz gibi satın da alabiliyordunuz. Aslında bu tip fuarlar sanırım her şehirde dönem dönem oluyor ancak denk gelmişken Antalya'da gitmiş olduk :). Güzeldi tabiki:).
Spontane gezimize gelirsek; Kısa bir tatil olduğu için, şelaleleri görme şansımız olmayacaktı. Limanda yürürken, kısa bir tekne turu olduğunu gördük ve hemen atladık tekneye... Böylece Antalyayı denizden de görme şansımız oldu; hem de büyük küçük bir kaç tane şelaleyi keşfetmiş olduk... Kısa bir Antalya gezisi yapacaksanız bir saatlik bu turlara siz de katılabilirsiniz.
Kaleiçinde tüm sokakları dolaşabilir; fotoğraflar çekebilirsiniz.
Limandan yukarı yürüyebilirsiniz ancak yürümek istemeyenler için asansör de var. Mutlaka yukarı çıkıp, en azından bir çay içip manzaranın keyfini sürün derim :).
Antalya Deniz Biyolojisi Müzesi... Deniz tutkusu olan biri olarak; bayıldım :). Kaleiçinde yer alan bu ufak müzede, çeşitli deniz canlılarının mumyalanmış hallerini görüyorsunuz.
Oyuncak Müzesi... Yaşınız kaç olursa olsun; yüzünüzde büyük bir gülümseme ile gezdiğiniz bir müze... Çeşitli ülkelerden çeşitli yıllara ait oyuncakları görebileceğiniz keyifli bir müze... Tam limanın orda kalıyor... Mutlaka yolunuz önünde düşecektir o yüzden bir uğrayıp, anılarınızı tazeleyip gülümsemekten zarar çıkmaz :)
Yemek-içme konusunda... Eğer meze akdeniz otları ya da rakı/balık modeli seviyorsanız Kaleiçi Meyhanesi'yı tercih edebilirsiniz. Bahçesi çok güzel... Spontane keşfettiğimiz bu yer sanırım populer :). Hatta kapalı kısmında fasıl vardı ve herkes çok eğleniyordu :). Ancak bu fasıl her haftasonu ya da yazın vs var mı bir bilgim yok. O nedenle öyle bir tercihiniz olacak ise önce mekana sorun derim :).
Barlar sokağında dolaşırken kulağına bir çok şarkı çalınacaktır zaten... O nedenle keyfinize göre takılın :). Biz Shiluh Pub 'ı tercih ettik... Çalan grubun adı neydi bilmiyorum ama başarılıydılar... Daha çok yabancı rock çalan bu grup; bazı güncel yabancı pop şarkılarını da rock versiyonunda çalıyorlar... Siz önünden geçerken bir dinleyin; zaten sokakta çalıyorlar... Eğer beğenirseniz boş masa bulduğunuz gibi oturun çünkü hemen doluyor:).
Yorumlar
Yorum Gönder