Kitap Zamanı; Kocan Kadar Konuş Diriliş - Şebnem Burcuoğlu

Bir önceki yazımda Polisiye türünde kitapları sevdiğimden bahsetmiştim. İkinci sevdiğim tür ise Psikoloji...

Bu kitap, tarzımın tamamen dışında ama kesinlikle tavsiye ederim :). 2014 yılında tatile gitmeden önce Kocan Kadar Konuş (Birinci kitap-filmi çekilen), indirimdeydi ve ben sahilde okurum belki diye almıştım. Dedim ya tarzım değil diye; tüm yaz elim gidip de okumadım :). Tam bir ön yargı; kabul ediyorum ! Sanırım 2014 Eylül'ün sonu idi, elimde okunmamış kitap kalmamıştı ve tamamen mecburiyetten birinci kitaba başladım... Hani denir ya bir solukta... Gerçekten bir solukta kitap bitti :). Kitabı bıraktığım saniyeler, sadece gülmekten okuyamadığım anlardı... Kitabı bitirdiğim dakikada; benim gibi polisiye roman seven arkadaşımı aradım; heycanla!!! Ertesi gün hemen ona da verdim kitabı... Filmini ise vizyona girdiği gün izledim... Ezgi Mola... Muazzam bir oyunculuktu... Filmde sesli sesli kahkaha attığımı hatırlıyorum :). Ancak inanın kitabın filmden farkı yok ve bence fazlası var :). Mesela gece klübündeki WC macerası kitapta benim en güldüğüm bölümlerdendi ama filmde yoktu... Hep derim filmle kitabı ayırmak lazım diye... Bu da onlardan biri... Filme gittim nasılsa kitabı okumama gerek yok demeyin...

Gelelim serinin ikinci kitabına... Kitabın çıktığını duyduğum an sipariş verdim :). Şebnem Burcuoğlu'nun yine kalemine sağlık... Yine güldüren bir kitap :). Sanki bu kitap biraz da filme devam niteliğinde yazılmış ama özellikle biri okuyanların kesinlikle arşivinde bulundurması gereken bir kitap... Çok keyifli... Bu sefer biraz daha romantik... ve kesinlikle yine bir solukta bitireceğiniz bir kitap...

Ben müsait olduğum bir pazar günü; evimin hemen yakınındaki parka gittim, hem kahvaltı hem kitap keyfi yaptım... Kitabı okurken devamlı gülümsediğim için çevremdekiler için biraz komik göründüğünü farkettim ama okumayan kimse anlayamaz ki ... O yüzden mutlaka okunmalı :). Aklımda tek soru; acaba serinin 3.sü gelecek mi?


Son olarak; gelelim kitabımıza; künyesini D&R Web'den alarak yazıyorum:

"Dişi olan karadul örümceği, erkeğiyle çiftleştikten sonra onu bir güzel yermiş. Yediği erkek sayısı günde yirmiyi bulabilirmiş. Denilen odur ki erkek, sadece yavruları olsun diye kendini kurban edermiş. Bir günde yirmi erkek!Ben bir tanesini bulmaya çalışırken maymun oldum, Allah'ın örümceği günde yirmi erkeği bulduğu gibi bir de mideye indiriyor!"

Çok sevgili Türk kızı, Bir önceki kitapta mevcudiyetimizin ve istikbalimizin yegâne temelinin bir koca bulmak olmadığını anlatmaya çalışmıştım hatırlarsan. O kitapta bana verilen tavsiyeleri hiç uyguladın mı bilmiyorum ama sonunda başıma neler geldiğini gördün. Şunu hiç unutma: sen belli bir yaşa gelene kadar kimileri evlen diye baskı yaparken kimileri de evlenmeni engellemek için elinden geleni ardına koymayacak!Nikâh masasına oturana kadar atlatman gereken çok badire, dahili ve harici çok bedhahların olacak.

Tüm bunlara rağmen akıl sağlığını koruyabildiysen seni gönülden tebrik ediyorum; yüce bir insan, eşsiz bir varlıksın sen Türk kızı! 
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 252

Baskı Yılı: 2015


Dili: Türkçe
Yayınevi: DEX

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Teyzenin Mektubu...

Spor Zamanı !!! Bir 10k Macerası... Vol 1. Aydınlanma

Yoga ve DeğişEn Hayatım...