PRAG (Bir haftasonu kaçamağı / 2015)

Prag; uzun yıllardır merak ettiğim ancak gitmek kısmet olmayan şehirlerden... Daha Prag'a gidip de beğenmeyen duymadım ki bunlardan biri de benim :)

Bence bu şehri anlatan üç kelime var; Romantik, huzurlu, özgür...


TATİL KÜNYESİ

Kaç gece: 2 Gece

Tatil Türü: Huzur...

Konaklama: Apartments Emma 

Her zamanki gibi www.booking.com 'dan ayarladığım bu yer, Prag'da 2. bölgede yer almaktadır. Çok temiz bir stüdyo daire idi; lüks aramıyorsanız tavsiye edebilirim. Belirtmem gerekir ki şehir merkezine yürüyerek yaklaşık 25 dakika sürmektedir. Eğer yürümeyi sevmeyen birisi iseniz şehir merkezinde daha doğrusu 1. bölgede kalmanızı tavsiye ederim. Kaldığımız daireye birkaç metre uzaklıktan tramvay da geçiyordu ancak toplu taşımayı Prag'da hiç kullanmadığımız için bu konuda detaylı bilgi ne yazık ki veremiyorum.

Ulaşım: Birçok uçak şirketi Prag'a sefer düzenlediği için bilet bulmakta zorlanacağınızı sanmıyorum. Biz PGS ile gidip THY ile döndük. Aslında çoğu tatilimde havaalanı-şehir ulaşımını toplu taşıma ile gerçekleştiririm çünkü şehiri daha çok öğrenmemi sağlıyor gibi hissediyorum. Prag gezisi yalnızca bir haftasonu kaçamağı olduğu için ve araştırmalarımda konaklama yerine yaklaşık 1.5 saat içinde varabileceğimizi öğrendiğim için apartman sahibinden bizi havalanından almasını istedik. 6 Euro karşılığında yarım saatte konaklama yapacağımız yere ulaştık.

Harcama: Harcamalar Budapeşte'de olduğu gibi burda da yerel para birimi ile yapılmaktadır. Komisyon almayan yerlerde dolar ya da euro bozdurarak harcamalarınızı yapabilirsiniz. Fiyat performans Türkiye ile paralel ancak alkollü içecekler ve özellikle bira çok daha ucuz...

Neler Yapılır: Budapeşte gibi Prag'ı da gezmenin en güzel yolu yürümek. Günde yirmibin adım atmadan Pragı gezmeniz mümkün değil. Kışları çok soğuk olan Prag, Mayıs sonunda tam bir bahar havası içindeydi ancak akşamları aniden bastıracak bir yağmura ve ani soğuyan havaya karşı mutlaka üzerinize yağmurluğunuzu alın.

  • Prag Kalesi, nehrin sol tarafında kalan bu kaleye Charles Köprüsü üzerinden geçerek gidiyorsunuz. Köprü trafiğe kapalı; yer yer sokak çalgıcıları oluyor ve gerçekten çok kaliteli müzik yapıyorlar. Tavsiyem beş on dakika kadar hem nehrin hem müziğin tadını çıkararak köprüden etrafı seyretmeniz olur. Ayrıca ben yaptırmadım ama kişisel portre/karikatür çizimi yapıyorlar. Türkiye'de Bodrum'daki gibi sıra sıra sanatkarlar bu çizimleri yapıyor; Türkiye ile karşılaştırdığımda fiyatlar 5-10 Euro kadar daha fazla. Kaleden aşağıya yürürken bağlar göreceksiniz. Oradaki cafe kendi şarabını üretiyor. Manzara muhteşem... Bu romantik şehire yakışan şekilde, şarabınız eşliğinde manzaranın tadını çıkarabilirsiniz... 

  • Astronomik Saat; Bu saati görmeniz yetmez; saat başı olduğunda mutlaka izlemelisiniz. Zaten kalabalık saat başına on dakika kala toplanıyor. Prag'a gelen herkes mutlaka bir kez saatbaşında orada olmalı :). Tam karşısında cafe de var... İsterseniz orda da bir şeyler atıştırarak zamanın gelmesini bekleyebilirsiniz. Bu saat eski kent merkezinde yer alıyor.



  •  St. Vitus Katedrali; Çek Cumhuriyetinde bulunan en büyük kilise olduğunu duymuştum. Ücretli olduğunu belirtmek isterim ancak ücret vermeden de içeri girip bir kısmını görebiliyor fotoğraf çekebiliyorsunuz.


  •  Prag'a gelmişken jazz dinlemek istedik. Tesadüfen gezerken bulduğumuz bu yer Wenceslas Meydanında, metro durağının içinde. Jazz-republic; mutlaka gidilmesi gerekn bir yer; hergün blues ya da jazz grubu çıkıyor. Burada yemek de yemeniz mümkün. Yan masada oturanlar lazanya ve pizza yiyordu; lezzet bilmem ama görünüş güzeldi :).


  •  Dairede kaldığımız için kahvaltı için dışarda bir yerler tercih ettik. Aslında amacımız nehir kenarında kahvaltımızı yapmaktı ancak dışarı adım atar atmaz başlayan yağmur nedeniyle PH Albertov 'a sığındık. Bu cafeden 1. bölgede de gördük; belirtmem gerekir ki daha önce akşam yemeği de yediğimiz bu cafede her şey çok lezzetliydi ve fiyatlar da gayet makuldü. Resmini koyduğum kahvaltı klasik Prag kahvaltısıymış. Ben beğendim. Tavsiye edebilirim :).


  •  Fotoğraf çekmeyi sevenler için Prag harika bir yer..  Eski yapıların hepsinde çeşitli heykeller, oymalar var. Nehir kenarında yerel pazar kuruluyor; gençlerin hepsi nehir kenarında toplanıyor... Özgür bir ülke... İstediğiniz gibi yaşıyorsunuz :) 


Ülkem... Şüphesiz ki vazgeçemem... Ancak yurtdışında özellikle Prag gibi şehirlerde, en çok imrendiğim özgürlük... Özgürce giyinmek özgürce gezmek özgürce yemek-içmek... Yasaklamalar kurallar yok... Bisiklete binen gençler; müzik yapan insanlar, geri dönüşüm kutuları :)... Çağdaş... Olması gerektiği gibi...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Teyzenin Mektubu...

Spor Zamanı !!! Bir 10k Macerası... Vol 1. Aydınlanma

Yoga ve DeğişEn Hayatım...